Bir süredir büyük teknoloji firmalarının çalışanlarına verdiği hisseleri elden çıkarmakta olduğuna dair haberler görüyoruz. Önce Tesla üst yöneticilerinin hisse satışları planladıklarını, sonra da OpenAI’ın 6 milyar $’lık hisse satışına dair haberleri gördük.
Bu bir yandan “kendi yöneticileri, çalışanları bile hisselerini satıyorsa, o zaman bu şirket kötüye gidiyordur” izlenimi yaratıyor ama aslında bunun “Çift Aşamalı Finansman Stratejisi (Two-Stage Financing Strategy)” adını taşıyan bir finansman yöntemi olduğu anlaşılıyor. Ülkemizde görmediğimiz bu yöntemi anlatmadan önce, daha önce olmayan yeni iş kolları yaratmakta olan teknoloji girişimlerinin hayatta kalmak için nasıl finansman bulduğuna bakalım.
Teknoloji çağı öncesi firmaların, yatırımları için finansman bulma yöntemi, bireysel/kurumsal yatırımcı bulmak ya da halka arz (IPO) yapmaktır. Ancak bunun için şirketin, para kazanır durumda olması ve finans değerlerinin didik didik incelendiği bir süreç geçirmesi gerekir. Yeni kurulan teknoloji firmaları (startup) ise henüz para kazanamıyor ya da kârlılık dönemine geçmemiş oluyorlar. Ya da para kazansa bile büyümesi için yatırım yapması ve daha çok para kazanması lazım. Bu da farklı yatırım ve değerleme yöntemleri geliştirilmesi anlamına geliyor.
Teknoloji firmaları yükselirken, yatırım amaçlı olarak “Değerleme trendi” özellikle henüz halka açılmamış unicorn ve decacorn’lar için son 10–15 yıldır büyük bir tartışma konusu. Dönem dönem değişen bir manzara var. Yakından bakalım;
Yapay Zeka: OpenAI (~500 milyar $ ikincil satış değerlemesi), Anthropic, xAI, Hugging Face gibi firmalar yüksek değerlemelerle öne çıkıyor.
Uzay ve Savunma: SpaceX (~210 milyar $), Anduril (~12 milyar $).
Fintech & SaaS: Stripe (50–60 milyar $), Databricks (~43 milyar $).
“Down round”lar devam ediyor: Bazı eski unicorn’lar hâlâ 2021 zirvesinin altında.
Bir şirketin aynı dönemde veya kısa aralıklarla farklı türde finansman yöntemlerini kullanarak hem yatırım hem de likidite sağlamasına bu ad veriliyor. Yeni kurulan ve yüksek maaş ödeyemeyen girişimler, çalışanlarına hisse vererek, aidiyet sağlarlar.
Çift aşamalı finansmanda da bu çalışanlara erken aşamada verilen hisseler oyuna dahil olur. Önce birincil finansmanla şirketin değeri yükseltilir ve Sonra ikincil satışta çalışanlar bu yüksek değerlemeden hisselerini satarak, kağıt üzerindeki varlıktan, somut varlığa geçerler. Birincil aşamada büyük fonlar (SoftBank, Microsoft) yatırım yaparken, ikincil aşamada daha geniş bir yatırımcı tabanı oyuna dahil olur.
Bu yöntemin riski şu; hisselerin çok sık el değiştirmesi güven krizi yaratabilir. Ayrıca çok yatrırımcı demek yönetim kontrolünde zorluk anlamına gelebilir ve değerleme gereğinden fazla olursa, ileride “balon” riski oluşabilir.
Ama firmanın kasasına ikinci aşamada nakit para girmese de, şirketin değeri yükselmiş olurken, çalışanlar da likidite elde eder. Bu, yetenekleri şirkette tutmak ve motivasyonu artırmak için önemlidir. Yanısıra şirkete dahil olan yatırımcılar da şirket için çalışacaklardır.
İkincil satışlar giderek daha önemli hale geldi; çünkü IPO penceresi kapalı ve özel yatırımcılar bu yolla giriş yapabiliyor. Yapay zeka ve savunma teknolojileri yeni hype dalgası var ama Fintech ve tüketici odaklı girişimler değer kaybı yaşıyor.
kaynak:turk-internet.com
bültenlerimizden ve önemli haberlerden ilk önce siz haberdar olmak istiyorsanız lütfen formu doldurun.